📚Kısa tarihçe
Şifreleme ve kriptografi tarihi insanlık tarihi kadar eski olabilir, ancak belgelenen tarih en az 4000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Eski Mısırlılar, anıtlara yazdıkları resimli yazılarını şifrelemişlerdir. Eski İbraniler, kutsal kitaplarındaki belirli kelimeleri şifrelemişlerdir.
Şifreleme tarihinin önemli bir dönüm noktası, yaklaşık 2000 yıl önce Jul Sezar'ın basit bir yerine koyma şifresi kullanmasıdır. Bu şifre, mesajdaki her harfi belirli bir sayıyla değiştirerek çalışır. Bu yöntem, Sezar'ın askeri iletişimde kullanılan şifrelemesi haline geldi.
Daha sonra, 1460'larda yaşayan Leon Alberti, bir şifre tekerleği kullandı ve frekans analizinin prensiplerini açıkladı. Bu, bir şifre metnindeki harflerin ne sıklıkla kullanıldığını analiz ederek şifreyi çözmeyi mümkün kılan bir yöntemdir.
1855'te Blaise de Vigenère, kriptoloji üzerine bir kitap yayınladı ve çoklu alfabe değiştirme şifresini açıkladı. Bu yöntem, her harfin bir anahtar kelimeyle ilişkilendirildiği ve şifreleme işlemi sırasında anahtar kelimenin kullanıldığı bir yöntemdir. Bu şifreleme yöntemi, Vigenère şifresi olarak adlandırılmaktadır.
Zimmerman Telgrafı
Zimmerman Telgrafı, I. Dünya Savaşı sırasında Alman Dışişleri Bakanı Arthur Zimmermann tarafından ABD'ye gönderilen bir telgraftır. Telgraf, Almanya'nın Meksika'yı, ABD'ye savaş açması durumunda Almanya'ya katılmaya çağırdığı ve karşılığında Meksika'nın Arizona, New Mexico ve Teksas gibi topraklarına sahip olacağı sözünü verdiği bir öneri içeriyordu.
Telgraf, 1917 yılında İngiliz istihbaratı tarafından ele geçirildi ve İngiliz hükümeti, telgrafu ABD hükümetine iletme kararı aldı. ABD hükümeti, telgrafı kamuoyuna açıklayarak, Almanya'nın ABD'ye karşı saldırgan niyetlerini ortaya çıkardı. Bu olay, ABD'nin I. Dünya Savaşı'na resmen katılmasına yol açtı.
Zimmerman Telgrafı, şifreli bir şekilde gönderilmişti ve İngilizler, telgrafı çözmek için yoğun çaba harcamışlardı. Telgrafın çözülmesinde önemli bir rol oynayan isimlerden biri de İngiliz matematikçi William F. Friedman'dı. Friedman, Amerika Birleşik Devletleri'nin en önde gelen kriptologlarından biri olmuştu ve telgrafın çözülmesinde kullanılan frekans analizi tekniklerini geliştirmişti.
Zimmerman Telgrafı, tarihte önemli bir olay olarak kabul edilmekte ve kriptolojinin gücünü ve önemini vurgulamaktadır.
Rosetta Tableti, Mısır'ın Fayyum bölgesindeki Rashid (Rosetta) şehrinde 1799 yılında Fransız askerleri tarafından bulunan ve M.Ö. 196 yılında Mısır'da yapılmış bir taş tabletidir. Tablet, antik Mısır hiyeroglifleri, Mısır yazısı ve Antik Yunanca yazıtlar içermekteydi.
Tabletin en önemli özelliği, aynı metnin üç farklı dilde yazılmış olmasıdır. Bu, Mısır hiyeroglifleri ve Mısır yazısı arasında bir ilişki olduğunu ve bu dillerin anlaşılmasına yardımcı olacak bir anahtar sağladığını düşündürmüştür. Antik Yunanca yazısı, bu dillerin anlaşılması için kullanılan araç haline gelmiştir.
Tablet, Jean-François Champollion tarafından çözülmüş ve antik Mısır yazısının anlaşılmasına katkıda bulunmuştur. Champollion, antik Mısır hiyerogliflerini anlamak için, tabletteki Mısır yazısının anlamını çözmüş ve Antik Yunanca yazısını kullanarak hiyerogliflerin anlamlarını çözmüştür. Bu, antik Mısır hiyerogliflerinin tekrar anlaşılmasına ve okunabilmesine olanak sağlamıştır.
Rosetta Tableti, antik dillerin çözülmesinde önemli bir rol oynamış ve antik Mısır yazısının anlaşılmasına ve okunabilmesine katkıda bulunmuştur. Bugün, tablet Britanya Müzesi'nde sergilenmektedir ve dünya kültür mirası olarak kabul edilmektedir.
Last updated